Divan Edebiyatı

1- “Kaside der Na't-ı Hazret-i Nebevî” başlığını taşıyan bu şiir, redifinden dolayı Su Kasidesi olarak tanınmıştır.

 Saçma ey göz eşkden gönlümdeki odlâre su

Kim bu denlü dutuşan odlara kılmaz çâre su

 

Âb-gûndur günbed-i devvâr rengi bilmezem

Yâ muhît olmuş gözümden günbed-i devvâre su

 

Suya versin bâğbân gülzârı zahmet çekmesin

Bir gül açılmaz yüzün- tek verse min gülzâre su

 

Ârızın yâdıyle nem-nâk olsa müjgânım n'ola

Zâyi olmaz gül temennâsiyle vermek hâre su

 

Ey gözüm, gönlümdeki ateşlere göz yaşlarımdan su saçma. Çünkü böyle alev alev yanan ateşe, su çare olmaz.

Şu dönen kubbenin (gök yüzünün) rengi su renginde midir, yoksa gözümden akan yaşlar mı gök yüzünü kaplamıştır, bilmiyorum.

Bahçıvan, boşuna zahmet çekmesin, gül bahçesini sele versin. Çünkü, bin gül bahçesini sulasa, senin yüzün gibi bir gül açılmaz.

Güle benzeyen yanağını andığımda, ağlayıp kirpiklerim ıslansa buna şaşılır mı?  Çünkü, gül yetiştirmek için dikene verilen su boşa gitmez.

Nazım şekli:

Nazım birimi:

Konu:

Vezin:

Kafiye:

 

Bir eşek var idi zaîf ü nizâr

Yük elinden katı şikeste vü zâr

 

Gâh odunda vü gâh suda idi

Dün ü gün kahr ile kısuda idi

 

Ol kadar çeker idi yükler ağır

Ki teninde tü komamışdı yağır

 

Nice tü, kalmamışdı et ü deri

Yükler altında kana batdı deri

 

Arkasından alınsa pâlânı

Sanki it artığıydı kalanı

Şeyhî'nin, bu eserinde bayağılığa düşmeyen ince bir mizah ile insani zaaflar hicvedilmiştir.

2- Yukarıdaki şiirin nazım şekli ne olabilir? Nereden anlaşılır?

 

Bahâr boldı vü gül meyli kılmadı könlüm

Açıldı gonça ve lîkin açılmadı könlüm

 

Yüzün hayâli bile vâlih irdi andak kim

Bahâr kelken ü kitkenni bilmedi könlüm

 

Güm oldı bâğda ağzın hayâlidin yüz vây

Ki gonçalar ara istep tapılmadı könlüm

 

Bahar oldu, fakat, gönlüm güllere bakma arzusu duymadı. Goncalar açıldı, fakat gönlüm sevinemedi.

Yüzünün hayali ile öylesine kendimden geçmiş hâldeyim ki, gönlüm baharın geldiğini, gittiğini fark etmedi.

Gönlüm, bahçede, goncaya benzeyen ağzının hayaliyle kayboldu. Yüzlerce vay ki, goncalar arasında aradım gönlümü, fakat bulamadım.

3- Bu şiirin nazım şekli nedir?

4- Mesneviden farkı nedir? 

5- Hasılım yok ser-i kuyunda beladan gayrı

Garazım yok, reh-i aşkında fenadan gayrı.

 

Ney-i bezm-i gamem ey mâh ne bulsan yele ver

Oda yanmış kuru cismimde hevadan gayrı.

 

Perde çek çehreme hicran günü ey kanlı sirişk,

Ki gözüm görmeye ol mehlikadan gayrı.

                                                    (Fuzûlî)

Nazım şekli:

Nazım birimi:

Konu:

Kafiye : 

6- Fermân-ı aşka can iledir inkıyâdımız

Hükm-i kazâya zerre kadar yok inadımız

 

Baş eğmeziz edânîye dünyâ-yı dûn için

Allah'adır tevekkülümüz i'timâdımız

 

Biz müttekâ-yı zer-keş-i câha dayanmazız

Hakk'ın kemâl-i lütfunadır istinâdımız

                                                   (Bâkî)

Aşkın emrine boyun eğişimiz can u gönüldendir. Allah'ın emrine zerre kadar inadımız yoktur.

Aşağılık dünya için adi kişilere boyun eğmeyiz. Tevekkülümüz, güvenimiz ancak Allah'adır.

Mevki ve makamın altın işlemeli asasına dayanmayız. Bizim dayanağımız, Allah'ın sonsuz lütfunadır.

Nazım şekli:

Nazım birimi:

Konu:

Kafiye: 

 

Dalgın geceler! El ele geldik yarınızda

Sallandık o şen kızla salıncaklarınızda.

Hummalı denizlerden esen rüzgarınızda.

Sallandık o şen kızla salıncaklarınızda.

 

Ben gün gibi yorgun, o sebular gibi ince,

Birdenbire düştük gibi bir gizli sevince.

Gezdik yürüdük yanyana rüzgarlar esince,

Sallandık o şen kızla salıncaklarınızda.

                                          (Yahya Kemal)

 7- Yukarıdaki şirin nazım şekli ne olabilir?

8- Halk edebiyatındaki hangi nazım şekline benzemektedir?

9- Kafiye şeması nedir?  

10- Bir merhaleden güneşle derya görünür.

Bir merhaleden her iki dünya görünür.  

Son merhale  bir fasl-ı hazandır ki sürer,

Geçmiş, gelecek cümlesi rüya görünür.

                                    (Yahya Kemal)

Not: Şiir tek dörtlükten ibarettir.

Nazım şekli:

Nazım birimi:

Konu:

Kafiye: 

 

11- Allah adın zikredelim evvela

Vacib oldur cümle işte her kula

 

Allah adın her kim ol evvel ana

Her işi asan eder Allah ana

                    (Süleyman Çelebi)

Nazım şekli:

Nazım birimi:

Konu:

Vezin:

Kafiye: 

 

12- Olsun gamında bencileyin zar u bî-karar

Afakı gezsin ağlayarak ebr-i nevbahar.

...

Sümbüllerini matem edip çözsün ağlasın,

Damane döksün eşk-i firavanı kuhsar

...

Deryalar etse alemi çeşm-i güher-feşan

Gelmez vücuda sencileyin dürr-i şah-var.

                                             (Bâkî)

Not: Şiir Kanûnî Sultan Süleyman’ın ölümü üzerine yazılmıştır.

Nazım şekli:

Nazım türü:

Nazım birimi:

Konu:

Tema:

Kafiye: 

 

13- Dilden dile düştü bu fesâne

Fâş oldu bu mâcerâ cihâne

 

Kim Kays oluban esîr-i Leylî

Leylî dahi salmış ana meylî

 

Tedrîc-i mebâdî ile nâgâh

Leylî'nin anası oldu âgâh

 

Odlara dutuştu, yaslara battı

Ol gonca-dehâna dil uzattı

 

Not: Beyitler Fuzuli’nin Leyla vü Mecnun adlı eserine aittir.

Nazım şekli:

Nazım birimi:

Konu:

Kafiye:

 

14- İntihasız cevrler odlara yandırdı beni,

Acı sözler datlu canımdan usandırdı beni.

Halktan bi-hude feryadım utandırdı beni.

Rahm kıl devletlü sultanım mürüvvet çağıdır.

 

Gör Fuzûlî’nin ruh-ı zerdinde eşk-i alini

Perde-i idbar dutmuş suret-i ikbalini

Derd-mendindir inâyetler edip sor halini

Rahm kıl devletlü sultânım mürüvvet çağıdır.

                                                          (Fuzûlî)

Nazım şekli:

Nazım birimi:

Konu:

Tema:

Vezin:

Kafiye şeması: