Elekronik Kitap Projesi

Millî Eğitim Bakanlığı önümüzdeki yıldan itibaren öğrencilere elektronik kitap vereceğini açıkladı. Daha doğrusu seçim meydanlarında Başbakan Recep Tayyip Erdoğan böyle bir projenin varlığından söz etti. Ancak kısa sürede anlaşıldı ki verilecek olan elektronik kitap değil tablet bilgisayardır. Hâlâ bazı öğrencilerin elektronik kitapların ne zaman verileceğini sormasından anlaşılacağı üzere yanlış anlama devam ediyor.

Tablet bilgisayarla elektronik kitap aynı şey değil mi sorusuna cevap arayalım. Tablet bilgisayarlar kolaylıkla e-kitap okuyucu olarak kullanılabilir ve öğrencilerin, sık seyahat edenlerin kullanması için tasarlanmıştır.

Elektronik kitaplar ise temelde dijital kitap okumak için tasarlanıp üretiliyor. Son zamanlarda İnternete kablosuz olarak bağlanıp gezinme ve dosya alışverişi yapma gibi özellikler de eklenen modelleri türemiş, karakter olarak tablet bilgisayarla benzeşmeye başlamıştır. Bunların genelde 6 ile 10 inç arasında değişen ekranlarında E-ink (E-mürekkep) denilen özel bir teknoloji kullanılıyor. Bu teknoloji, arkadan aydınlatmalı ekranlar kadar parlak ve göz yorucu olmayıp, yazıları ekranda gerçek bir kitap sayfasının mat ve keskinliğinde gösterir. Fiyat olarak aralarında fazla bir fark söz konusu değil. Öğrencilerin ilgi göstermesi bakımından tablet bilgisayarlarla elektronik kitapları kıyaslamak mümkün değil. Üstünlük tablet bilgisayardan yana. Işin doğrusu öğrencilerin elektronik kitaplara ilgi göstermesi şimdilik pek mümkün görünmüyor. Bu bakımdan bakanlık elektronik kitap yerine tablet bilgisayarı tercih etmekle doğrusunu yapıyor. Ayrıca bakanlığın planladığı ders kitaplarının bu cihazlara yükleneceği dikkate alınırsa elektronik kitap ihtiyacı karşılamaktan son derece uzak bir cihaz olarak karşımıza çıkıyor.

Tablet bilgisayarların ekran boyutları 5 inç’ten (12.5 cm) başlar, ve bunlar dokunmatik tek bir ekrandan oluşur. Tüm diğer aksam ekranın da oturduğu yekpare gövde içindedir. Yeni tablet bilgisayar modellerinde fiziki klavye yoktur, ekrandaki beliren sanal klavye kullanılır. Ancak fiziki klavyeli, katlanır ve dokunmatik ekranlı eski tablet kategorisinden de bazı ürünler hâlâ piyasada var.

Tabletlerin hemen hepsi wi-fi ile İnternete bağlanır. İnternette gezinme, video izleyip resimleri organize etme, oyun oynama, elektronik kitap, dergi, gazete okuma ve nadiren de ofis uygulamalarını çalıştırma gibi işlevleri bulunur.

Bakanlık çok sayıda ve toptan siparişle özel yazılımlar isteyerek mevcut tablet bilgisayarlardan daha işlevlisini öğrencilere temin edebilir. Elektronik kitap vaadinin altında öğrencilerin kitap okumaya eskisinden daha çok ilgi gösterecekleri beklentisi hakim. Bu durumu düşünerek elektronik kitabın neler getireceğini araştırdık.

Yeni teknolojilerin hayatımıza girmesi ile her şeyin başına bir "e" harfi ekler olduk. Artık kitapları da ekran karşısında okuyabiliyoruz. E-kitap uzunca bir süredir ortada olan bir fikir de olsa, özellikle son 2-3 yılda ciddi olarak ele alınıyor. E-kitap olarak yayımlanan metinlerin sayısı ve okuru sürekli artıyor. Bir kitabın sayısal ortamdaki kopyasına, ya da doğrudan elektronik ortamda kitap olarak yazılmış içeriğe e-kitap diyoruz.

Birçok kişi, kâğıdın ayrı bir özelliği, rahatlığı, kısacası farklılığı olduğunu, asla bir ekran karşısında yüzlerce sayfa okunamayacağını iddia ediyorlar.

Ama yine de, televizyon ile 20 üstü yaşlarda tanışan bir neslin bilgisayar ya da e-kitap aygıt ekranlarını kolayca kabul edemeyeceğini göz önünde bulundurmalıyız. Hele en çok kitap okuyanlar arasında böyle bir grup da bulunurken e-kitap için zor günler sürecek. Ama yakın gelecekte, evde eğitim, çalışma gibi insan hayatını ciddi olarak değiştirecek gelişmeler varken, yeni nesillerin kâğıda, eskisi kadar bağımlı olmayacağı da ortada.

 

Elektronik Kitabın Üstünlükleri

E-kitap aygıtında çok sayıda kitabı bir arada bulundurma özelliği yanında, kitabın kaybolma gibi problemleri de yoktur.

Okuyucu yazılımlar farklı bölümlere notlar almanızı, işaretler koymanızı ve bunlar arasında kolayca gezinmenizi sağlıyorlar.

E-kitaplar şayet istenirse biraz yazılım gerektirmesine rağmen özellikle Ipad uygulaması olarak öğrencilerin son derece zevk alabilecekleri metinler haline dönüştürülebilir. Bunun yurt dışında örnekleri bulunmaktadır. (Örnek Alice Wonderada Ipad uygulaması) Bunlar yayın hakları alınarak Türkçeye çevrilebilir ya da öğrencilerin beğeneceği Türkçe kitaplar bu şekilde sunulabilir.

Birçok kitap tek bir alette taşıma imkânı olduğu için hafif ve taşınması kolaydır. Elimizdeki minicik aletlerde, binlerce sayfayı taşıyabilme şansına eriştik. Artık tatile giderken bavula az sayıda kitap sıkıştırmaktan şikayetçi olamayacağız.

Kitap okuma lambası kitap okurları için bir ihtiyaç olduğu halde ülkemizde yaygın olarak kullanılmamakta, esasen kullanılacak kalitede okuma lambası da bulunmamaktadır. Üstelik okuma lambaları kitap okurken dikkat dağıtıcı yönleri de bulunmaktadır. Oysa elektronik kitapların bazılarında aletin özelliği sebebiyle karanlıkta bile rahatça ve zevkle okunabilmektedir.

Normal kitaplarda sık karşılaştığımız problemlerden bir de yazının fontunun büyüklüğüdür. Bazen küçük puntolarla yazılan kitaplar sıkıntı oluşturmakta, özellikle yakın görme problem olan okuyucu için problem teşkil etmektedir. Elektronik kitaplarda ise okuyucu font büyüklüğünü istediği gibi ayarlama şansına sahiptir ve bu da her yaştan okuyucu için büyük kolaylıktır. Hatta beğenmediği font karakterini değiştirme imkânı da bulunmaktadır ki kimi yayınevlerinin özensiz font seçimi sorununu da ortadan kaldırmaktadır.

Elektronik kitabın üstün taraflarından biri de kelime araması yapabilmesidir. Kitap okurken veya okuduktan sonar bazen okuduğumuz metinle ilgili bölümü bulmamız gerekebilir. Bu durumda bazen dakikalarca kitabı gözden geçirme mecburiyetinde kalmaktayız. Elektronik kitap sayesinde metinde aradığımız yeri kısa sürede bulma şansımız vardır.

Yazarların eserlerinde kaç farklı kelime kullandığı öteden beri araştırılagelmiştir. Ancak bunların birçoğu tahmini sonuçlardır. Yazılım desteğiyle ileride bir yazarın kaç kelime kullanarak eserini yazdığını, kelime hazinesinin zengin olup olmadığını öğrenebileceğiz. Şimdilik hangi kelimeleri sık kullandığını sayma gibi verileri öğrenme imkânımız bulunmaktadır. Elbette böyle bir veriyi elde etmek için biraz zaman harcanması gerekmektedir.

Özellikle Batılıların kitap okurken bol bol kitabın üstüne not aldıklarını biliyoruz. Ülkemizde kitaba verilen değerden mi yoksa kitabı temiz tutma geleneğinden midir ya da bir başkası okurken etkilenmesin denmesinden midir bilinmez kitaba not yazma alışkanlığı yok denecek kadar azdır. Bunun ispatı için sahaflarda ikinci el satılan kitaplara bakmak yeterlidir. Elektronik kitap sayesinde kitaba zarar vermeden not alma, cümleyi işaretleme imkânı bulunmaktadır. Hatta daha sonra bu notları liste olarak görme ve gerektiğinde gözden geçirme söz konusudur.

Özellikle öğrencilerin kitap okumadaki en büyük kazançları kelime hazinelerinin artmasıdır. Bunun için de bilmediği kelimelerin anlamlarına sözlükten bakmaları gerekmektedir. Bazı kitaplarda kelimelerin anlamlarının dipnot olarak verilmesi veya anlamının parantez içinde yazılmasıyla bu problem aşılmaya çalışılmaktadır. Bu konuda elektronik kitap normal kitaba kıyasla büyük bir üstünlüğe sahiptir. Kelimelerin sözlük anlamlarına zaman kaybına yol açmadan ve konsantrasyonu bozmadan bakılabilmekte ve bu sayede öğrencilerin bilmediği kelime öğrenme şansı artmaktadır. Çünkü birçok okur bilmediği kelime olduğu zaman bunun anlamını sözlükten öğrenme yerine tahmini bir anlam yükleyerek bazen kelimelerin anlamlarını yanlış öğrenmektedir. Özellikle seviyelerine uygun olmayan kitaplarda bu durum çok sık yaşanmaktadır. Öğrencilerin kitaptan uzak durmalarının sebeplerinden biri bilmedikleri kelimelerin fazla oluşudur. Elektronik kitap bu konuda problem tam olarak çözmese de basılı kitaba göre daha üstün görünmektedir. Sözlük fonksiyonuyla sağladığı kolaylık çok işe yarayacaktır. Piyasadaki elektronik kitaplarda henüz Türkçe sözlük yoktur. Ancak talep oluşunca bu eksikliğin zamanla giderilebileceği açıktır.

Kitap okurken kitap ayracı kullanma alışkanlığımız son yıllarda artmakla beraber istenen seviyede değildir. Elektronik kitaplarda kaldığı yerden okuma imkânı birkaç kitap için bile söz konusudur. Kitap okurken kaldığı yeri bulamayanların sorunu çözülmektedir. Hatta istendiği takdirde daha sonra not alma veya tekrar gözden geçirme niyetiyle çok sayıda sayfaya kitap ayracı işlevi gören işaretlendirmeler yapılabilmektedir.

Öğrencilerin karşılaştıkları en önemli problemlerden biri de kitap teminidir. Özellikle büyük şehir dışındakiler için bu sıkıntı kitabı okumamaya dahi yol açmaktadır. Son yıllarda İnternet üzerinden kitap satışı bu problem kısmen de olsa çözmüştür. Şayet yayınevleri de bu konuda gereken alt yapıyı oluşturup bu ihtiyacı karşılamaya dönük çabalar içine girerlerse elektronik kitap sayesinde okurlar kitaba kolayca ve çok kısa sürede ulaşabileceklerdir.

Elektronik kitap ulaşım giderleri, dağıtım organizasyonu vb. masrafları ortadan kaldırmaktadır. Bu konuda rakipsizdir. Kâğıda basılı kitapların daha fazla yer işgal etmesi, ama bir cihaz içinde onlarca e-kitap taşınabilmesinden kısaca bahsetmiştik. Sayısal ortamdaki bir kitabı İnternetten ya da uzak bir noktadan sipariş verdiğinizde postadan size ulaşmasını beklemek yerine dakikalar içinde bilgisayarınıza indirebilmeniz de cabası. Bu olumlu sonuç aynı zamanda matbaa, dağıtım kanalları gibi aracıların ortadan kalkacağının ve dolayısıyla daha düşük maliyetli kitapların habercisi olabilir.

Elektronik kitap kültürü kâğıt masrafını ortadan kaldırmakta ve bu sayede binlerce ağacın kesilmesinin önüne geçmektedir.

Elektronik kitap projesi sayesinde Türkiye’de son derece yetersiz olan bu aletin kullanıcılarının sayısı artacak ve elektronik kitapla hiç karşılaşmadığı için bu teknolojiye karşı çıkanların da tanışmasını sağlayacak ve belki de elektronik kitabı benimseyip kullanmalarını sağlayacaktır.

Öğrencilerin karşılaştıkları en önemli meselelerden biri de yabancı dilde yazılmış kitapları temin etme ve okuma meselesidir. E-kitap sayesinde özellikle yabancı dil öğrenirken okumaları gereken kitaplara erişim imkânı kolaylaşacaktır.

Öğrencilerin bir kısmı hikâye, roman ve deneme yazmakta fakat bunları yayımlama fırsatı bulamamaktadır. E-kitap sayesinde bu tür yayınları son derece masrafsız olduğu için yayımlama imkânı tanınabilir. Bu konuda bakanlık bünyesinde bir komisyon oluşturup ilçe ve il millî eğitim müdürlükleri kanalıyla yayımlanmaya değer gördükleri bu metinleri bu komisyona havale edebilir ve bu sayede genç yazarlar da erken yaşlarda teşvik görme şansı bulabilir. Bu aşamaları geçen kitaplar ayrı kategoride yayımlanır ve öğrencilere elektronik kitaplarında okunmak üzere verilebilir. Hatta bunların okuyucu beğenisi dikkate alınarak bütün öğrencilerin gelecek yıllarda benzeri bir uğraş içine girmeleri sağlanabilir.

Millî Eğitim Bakanlığı’nın vereceği kitapları öğrencilerin ücretsiz olarak elektronik kitaplarına yükleyebilecekleri bir İnternet sitesi yapması gerekiyor. Buna örnek www.gutenberg.org veya www.amazon.com sitesinde free e-Books linki örnek alınabilir.

Elektronik kitap metinlerinin telif haklarında belirsizlik vardır ve özellikle Türkiye’de geleneksel olarak kitabın rafta olmasını isteyenleri haklı kılacak bir fiyatlandırma vardır. Basılı bir kitabın fiyatının yarısı kadar e-kitaba para vermek psikolojik olarak insanları e-kitaptan uzak tutmaktadır. Çünkü okuyucunun e-kitabın kâğıt, kapak, baskı, dağıtım vb. masraflarının olmadığını bilerek kitaba göre e-kitabın fiyatının daha ucuz olmasını beklemektedir.

Alınan kitapların okunma oranı konusunda tam bir araştırma olmamakla beraber binlerce kitaba sahip insanların kitaplığında okunmamış kitaplar vardır ve bunların sayısı oldukça ciddi boyuttadır. Bu hususun e-kitaplar için de söz konusu olacağı kesindir. Bu durumda sadece dijital ortamda bulunması için verilen kitap parası insanlara çok yüksek görünecektir. Kitaba verilen para rafta yer aldığı ve evin içinde veya kütüphanede yer kapladığı için psikolojik olarak e-kitaba gore daha avantajlıdır. Bu duruma pek çok okur zaten hazırdır ve alışmıştır. Aynı şeyin e-kitap için geçerli olup olmadığını bize zaman gösterecektir. Bu sebeple e-kitap olarak verilen metinlerin ne kadarının okunma şansı bulacağı da önemli bir soru işareti olacaktır. Bu durumda yapılması gereken e-kitapların ne kadar kullanıldığını içeren bir yazılım desteğinin sağlanması olmalıdır. Bu sayede öğrencilerin hangi kitapları okudukları, ne kadar sürede bu okumayı gerçekleştirdikleri, okuma hızları gibi konularda somut veriler elde edilebilecektir. Henüz e-kitap aygıtlarının bu özelliğe sahip olup olmadıklarını bilemiyoruz. Zamanla elektronik kitap üreticilerinin buna çözüm bulacaklarını ümit ediyorum. Çok sayıda verecek olan bakanlık bu konuda böyle bir yazılım talebinde bulunabilir. Bu konunun önemi kabul edilirse bazı meseleler İnternet sitesi aracığıyla da çözülebilecek vaziyettedir.

Türkiye’de yayımlanan kitapların baskı sayısının düşüklüğü e-kitabın zaten düşük olan kitap satışlarını daha da düşüreceğinden kaygı duyan yayıncılar bu konuya sıcak bakmamaktadır. Bu konuda çeşitli olumsuzluklar yaşayacaklarını düşünen yayıncıları teşvik edecek bir e-kitap talebi de bulunmamaktadır. Bütün öğrencilerin e-kitap aygıtına sahip olduğu zaman yayıncılar da ister istemez bu konuya ilgi duyacak, şayet e-kitap yayımlama konusunda teknik donanım istendiği gibi gerçekleştirilebilirse kitaba erişme çok kolaylaşacak ve bu sayede çok az maliyetle kitaplar okuyucuya ulaştırılmış olacaktır.

İngiltere’de zihin haritaları konusunda uzman olan Tony Buzan’ın kitap okurken, kitabı sesli okurken, televizyon seyrederken, zor veya kolay problemleri çözerken insan beyninde hangi hücrelerin çalıştığının fotoğrafları özel bir cihazla çekilmiştir. Bu fotoğraflarda insanın kitap okurken veya bir şey yazarken çalışan hücrelerinin karşılaştırmak mümkündür. Şayet elektronik kitap okuyan insan beyni ile basılı bir kitabı okuyan insanın beyni karşılaştırılır ve arada fark olmadığı görülürse elektronik kitap konusunda ısrarcı davranılabilir.

Yeterince kitap okuma alışkanlığının olmadığı düşünülen toplumumuzda şayet elektronik kitaba geçilince okuma oranında hedeflenen yükselmeler gerçekleşecek mi? Yoksa değişen bir şey olmayacak mıdır? Bu kadar büyük yatırım düşünüldüğüne göre beklenti de o kadar büyük demektir. Esasen bu bütçe öğrencilere okuma kültürü veren yayınlara ayrılsa ders kitabı yanında öğrencilere gerçekten beğenecekleri, zevk alacakları kitaplar verildiği takdirde Türkiye’de okur sayısında ciddi artışlar olacağı kesindir.

Kitap okuma alışkanlığı gündeme getirilince başka ülkelerin okuduğu kitap sayısının yüksekliğini dile getirme pek işe yaramamaktadır. Öğrenciler güzel eserlerle elektronik ve klasik tarzda buluşturuldukları zaman okuma alışkanlığının bu seviyelerde kalamayacağı kesindir. Bunun en somut örneği Üsküdar Hüseyin Avni Sözen Anadolu Lisesi tarafından düzenlenen lise öğrencileri arasındaki yarışmada 971 öğrencinin katıldıkları yarışma sayesinde üç ay gibi kısa zamanda 8 kitap okumaları olmuştur. Bu yarışma sayesinde kitap okumanın ne zevkli bir uğraş olduğunun bilincine varmışlar ve önemli bir çoğunluğu da okur olmaya devam kararı vermişler, güzel kitapların peşine düşmüşlerdir.

Bir e-kitap okuyucusuna sahip olmanın size pek çok fayda sağlayacağını söyleyebiliriz. Kâğıtları ekarte ederek ağaçları korumanız gerçeği yanında seyahat düşkünlerinin kısıtlı bagaj potansiyellerinin kitaplarca işgaline son vermesi bu aygıtların fonksiyonel yönünü destekliyor çünkü istenirse bolca kitap taşıyan kütüphane rafını sırt çantasına ya da valize sığdırmak mümkün hale geliyor. Böylece kitap ödünç alma, verme, kaybetme gibi sorun yaratabilecek eylemlerden de uzak kalınabiliyor. Üstelik e-kitap ile notlar almak, kupürleri kaydetmek, tekrar bulmak ve ilgi çekici ya da alıntı yapılacak pasajları işaretlemek, istediğinizde kolay ve hızlı biçimde tekrar ulaşmak okuyucuya bazı avantajlar da sağlayabiliyor. Bununla birlikte benzerlikler kapsamında detaylanan kolaylıklar, üreticilerin ürünlerine eklediği özellikler ve kullandıkları teknolojiler sayesinde çeşitlenebiliyor. Dokunmatik ekranlılar, LED aydınlatmalılar, ‘Bana Oku’ özelliği barındıranlar hatta elektronik posta gönderme-alma işlevini gerçekleştiren modeller kullanıcıların karşısına farklı seçim kriterleri olarak çıkabiliyor.

 

Elektronik Kitabın Olumsuzlukları

Elektronik kitap fiyatları herkesin alabileceği ve satın almayı düşüneceği bir seviyede değildir. Ama son yıllardaki fiyat düşmeleri gelecek için umut vermektedir. Verdiği paraya değecek kadar e-kitap satın alma imkânın ülkemizde olmayışı da elektronik kitap satışlarını olumsuz etkilemektedir.

Yılda kitaba ayrılan bütçeyi düşündüğümüz zaman elektronik kitap cep telefonu, mp3 çalar vb. cihazlara göre teknolojik bir ürün olmasına rağmen yeni kuşaklarca istenen ilgiyi görmemiştir. Bunda elektronik kitapların önemli ölçüde  kitap okuma amacıyla satılmasının da etkisi büyüktür. Bakanlığın her öğrenciye bir elektronik kitap projesi hayata geçerse daha sonraki yıllarda elektronik kitap teknolojisinin yaygınlığı ve yeni ürün taleplerinin istene seviyeye gelmesi mümkün olabilir.

Elektronik kitap, kitap okurlarında özellikle eski kuşaklarda basılı kitaba nostaljik yaklaşımları, kâğıt kokusunu, sayfa çevirmenin zevkini dile getirmeleri toplumun önemli bir kısmının kabulünde sıkıntı yaşanacağını göstermektedir. En başta gelen olumsuzluk ise bir türlü teknolojiye ısınamayan okurların ekran karşısında rahat olamamaları ve konsantrasyonu sağlayamamaları.

Yayıncılar elektronik kitap telif hakları, kitap satışlarını olumsuz etkileyeceği düşüncesiyle olumlu bakmamaktadır.

Diğer bir eksi ise, normal kitaplar gibi arkadaşlarınızla rahatça değiştirmenin, ödünç vermenin zor olması.

Elektronik kitap ilgi diğer teknolojik ürünlere kıyasla çok düşüktür. Özellikle e-kitap metni elde etmede sıkıntılar henüz aşılamamıştır. E-kitap metni olan kitaplar ya okuyucunun ilgi göstermediği metinler şeklindedir. Yeni çıkan ve çok okunan kitapların aynı anda e-kitap olarak da satılmaları henüz gerçekleşmemiştir. Bu yapıldığı takdirde satışlarda istenen rakamlara ulaşılamaması durumunda bu olumsuzluk elektronik kitaba yüklenecektir ve buna cesaret eden yayınevi ülkemizde henüz çıkmamıştır.

Türkiye’de kitap fiyatlarının ucuz olmadığının düşünülmesi okuma alışkanlığını olumsuz etkisi ortada iken e-kitap fiyatlarını da diğer kitabın yarısı olmasına rağmen ucuz olduğunu düşündürmemekte hatta e-kitabın maliyetinin az  olmasını dikkate alarak pahalı bulanlar olmakta, biraz daha para vererek basılı kitabı tercih edenler bulunmaktadır. Bunda tabii e-kitap aygıtına sahip olunmaması da büyük bir etken olarak karşımıza çıkmaktadır.

Okur 20 liralık bir kitabı 10 liraya e-kitap olarak almayı kârlı bir alışveriş olarak görmemekte, birçok okur maalesef korsan kitabı tercih etmektedir. Yapılacak en doğru iş e-kitap fiyatlarının basılı kitaba oranla çok ucuz olmasını sağlamak olmalıdır.

300 liraya alınacak bir elektronik kitapta yılda 10 e-kitap satın alınarak yapılacak bir alışveriş sonunda elde edilecek tasarruf düşünüldüğünde elektronik kitap satın almak ilk anda hiç de kazançlı görünmemektedir. 100 kitap satın alınması durumunda ise e-kitapların daha ucuz olduğu elektronik kitapta kitap okumaktan hoşlananların kazançlı çıkacakları da ortadadır.

50-60 liralık kültür kitabı öğrencilere ücretsiz verilirse Türkiye’de okur sayısında ileriki yıllarda artışlar olur. Okuyucuların beğenileri dikkate alınarak veya daha önceden bu konuda araştırmalar yapılarak verilecek elektronik kitaplardan son derece başarılı sonuçlar alınabilir. Öğrencilerin beğenisi hiç araştırılmadan ve sadece yaşamayan yazarların kitaplarından yapılacak bir seçme yanlış olacaktır. Projenin en önemli ayağı kitapların beğenilir olmasıdır. Hiçbir öğrenci elektronik kitapta olduğu için zevk alamadığı bir kitaba saatlerce zaman harcamak istemez. 100 Temel Eser belirlenirken yaşayan yazarlardan eser seçilmemesi hata olmuştur. Aynı hatanın elektronik kitap projesinde tekrarlanmamasını temenni ederim.

Yazarlar para kazanamazsa daha sonra başarılı ürün vermekten vazgeçebilir. Para kazanmaları durumunda başarılı ve satışı yüksek eserler yazabilirler. Projenin edebiyat dünyasında heyecan uyandırması ve e-kitap yazarlarının telifinden kaçılarak eski kitapların e-kitap olarak öğrencilere verilmesini yanlış bulduğumuzun bilinmesini isterim.

Kitap okumaya karar veren bir okur işe birkaç kitap okumakla başlayabilir ve bunun için fazla bir bütçe ayırmasına gerek yoktur. Elektronik kitap almaya karar verenlerin genellikle iyi okurlar olması söz konusudur. Kitap okumasını istediğimiz bir kişiye kitap yerine elektronik kitap almak çok akıllıca görünmemektedir.

Okuma ve anlama seviyesi aynı olan iki grup öğrenciye e-kitap metinleri ve normal kitap verilir. Daha sonra bu iki grupla ayrı ayrı görüşmeler yapılır ve sınavla hangi grubun daha verimli olduğu anlaşılır. Teknolojiye düşkün olan gençler para verip elektronik kitap almamaktadır.

Elektronik kitap kaybedildiği zaman içindeki bütün kitaplar  yok olmaktadır. Birine ödünç bir kitap için elektronik kitap aygıtını da vermek gerekmekte, bu da pek pratik görünmemektedir.

Sizce bu proje nasıl sonuçlandı dersiniz?